Ana arı,Karniyol Kafkas Belfast arı ırkları,Bir koloni’nin Sürürülebiliyor olması,O kovanın Kraliçe arısına bağlıdır,Kovanda ana arı yoksa ,Mevcut kovan Yok olup Gider,Yüksek verim ve arı ırkının devamı için Kraliçe arı Sarttır.
Kaliteli bir verim almanız gerekiyorsa bunun yolu,bölgeye uyumlu genç kraliçe arılardan geçmektedir,Türkiyede yoğun olarak Karniyol kafkas anadolu ve belfast arısı kullanılmaktadır.
Kraliçe Arı Nedir?
Kraliçe arı Koloni içerisinde bulunan en önemli arı bireylerinden sayılmaktadır.Arı’nın yaşamını sürdürebilmesi için yavru polpülasyonunu devam ettirmek,Ana arı’nın yumurta atma özelliğine sahip olmasından geçmektedir.Kısacası kraliçe arı,kovan içerisindeki düzeni sağlayan,yumurta atarak arı’nın çoğalmasını,gelişmesini ve bal verimine kadar olan süreçteki en önemli arı bireyine Kraliçe arı denir.
Ana Arı Özellikleri
Kraliçe arı ırkları ve özellikleri hakkında bilgi verecek olursak,Dünyanın Herbir bir yerinde Binlerce Arı ırkı vardır,Fakat herbirinin farklı özellikleri ve coğrafi yapısı nedeniyle verimli olmayabiliyor. Kraliçe arı kolonideki en önemli bireylerden bitanesidir,Koloninin yasam sürdürülebilmesi ve arıcının gelir kaynağını doğrudan etkiler,Kraliçe Arının tek görevi ,
Yumurta atmasıdır,bu sayede kovan içerisindeki işçi arıların nesli sürekli devam eder.
Web sitemizde kraliçe arı ve özelliklerine dair her bilgi paylaşmıştır,Aşağıdaki linke tıklayarak,Türkiyede ve firmamız tarafından üretilen Arı beyleri hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Karpat Ana Arı Apis mellifera karpatica diye adlandırılan karpat ana arısı Rusya’nın yeri arı ırkıdır,ilk ıslah çalışmaları 1966 yılında Ukraynada gerçekleşmiştir.Zorlu kış şartlarına dayanıklı olan karpat arısı,Tüm olumsuz iklim koşullarına ragmen hayatta kalmaya adapte olmuşlardır.
Karpat ana arı‘sı görünüm olarak kafkas arısını anımsatmaktadır,Siyah kıl örtüsüne sahip arı ırk ıdır.
Karpat Arısının Özellikleri
Dil uzunluğu 6.3 mm ile 7.0 mm arasında değişir.
Bal verimi yüksek bir koloni yıllık 20 ile 50 kg arasında bal yapmaktadır NOT: Rusya doğa koşulları altında türkiyede bu değişkenlik sağlayabilir.
Kışlama yeteneği cok yüksektir,en soguk iklim koşullarına bile ayak uydurur.
Propolis toplama yeteneği azdır,Arı sütü depolama oranı azdır.
Yavru hastalıklarına karsı direnclidir.
Bal tüketimleri azdır.
Erken gelişir ve mevcut kaybetmez.
Karpat Ana Arı
Karpat Ana Arı
Karpat Ana Arı
karpat ana arı
Karpat ana arı
Karpat damızlık ana arı
Karpat ana arı
Ana Arı ve Paket Arı Sparişleriniz İçin İletişim Bilgilerimizden Bizlere Ulaşabilirsiniz
Kıbrıs ana arı ırkı için,Arıcılık araştırma geliştirme ve uygulama merkezi tarafından özel seleksiyon ve ıslah çalışmaları Yapılmaktadır.
Bütün canlılarda olduğu gibi arılarda içinde yaşadıkları bölge koşullarına uyum sağlayacak değişik ırk özellikleri kazanmıştır.
Zamanla gezginci arılığın yaygınlaşmasıyla beraber,bölgenin genetik yapısı bozulmamış safkan arıların genetik yapısının bozulmasına neden olmuştur.
Kıbrıs arı ırkı, İtalyan arı ırkının atası olarakta bilinmektedir,Görünümü italyan arısına cok benzeyen,yavru yeteneği yüksek ve oğul eğiliminin az olması ve en kurak dönemlerde bile bal toplama özelliği bulunan kıbrıs arısı,değerini hiç bir zaman kaybetmemiştir.
Yapılan bazı uygulamalar ve dışardan getirilen farklı ırklar neticesinde zamanla kıbrıs arısı,genetik yapısının bozulmasına ve melezlemesine maruz kalmıştır.
Arıcılıkta en önemi faliyetlerin arasında gelen arı ırkının korunması ve geliştirilmesi gelmektedir.Bu sistem sürekli kontrol edilip kayıt sistemleri ile pedigrili seleksiyona tabii tutularak sağlanmalıdır.
En tipik özelliği ise hırcın ve saldırgan olmasıdır
Islah çalışmalarının neticesinde kıbrıs ana arısının genetik yapıları korunarak ,uyusal bal verimi yüksek bir arı ırkı meydana gelmesini umud ediyoruz.
Kafkas ana arısı;Kafkas ırkı dünyanın en uzun dilli tek arısıdır,Bal toplama özelliği bakımdanda birinci sıralardadır.Ana vatanı kafkasyanın yüksek rakımlı dağlarıdır,Günümüzde Ardahan ve artvin bölgesinde saf ırkı Bulmak Mümkündür.Dış görünüşü karniyol arısına çok benzediği için, İkisi arasında çok fazla benzerlik var, dilin uzunluğu açısından Kafkas arısı nın dil uzunlugu daha büyük olduğu için bir avantaj olarak sergılenır,Kafkas arısı tüm ırkların en uzun diline sahiptir.Yağmacılığa karsı direcli ve erken son baharda propolis toplaması mükemmel bır arı ırkıdır.
Kafkas Ana Arı Özellikleri
Kafkas arılarda yavru yetiştirme ritmi ve koloni gelişimi ilkbaharda yavaştır. Yaz mevsimi ortalarından önce koloni tam gücüne ulaşamaz. O dönemde büyük bir atak yaparak süratle çoğalırlar ve bal akış sezonuna çok güçlü girerler. Daha sonra da bal akışının sona ermesi ile birlikte nüfus planlaması amacıyla yumurta atmayı oldukça azaltırlar. Kuzey bölgelerde kışlama yeteneği zayıftır. Genellikle hastalıklara ve soğuğa dayanıklı olmasına rağmen nosema hastalığına duyarlılığı dolayesiyle kuzey bölgelerde kışlamada problem yaşamaktadırlar.
Kırmızı Üçgülden çok iyi yaralanır ve düşük sıcaklık ve elverişsiz iklim koşullarında bile çalışmakta ve nektar toplamaktadır. Petek gözlerini sırlarken bal ve sır arasında hava boşluğu bırakmadığı için petekli balı koyu ve nemli bir görünüme sahiptir.Kafkas ana arı sının farklı eko tipleri mevcuttur.karadeniz Bölgesine uyumlu ana arı ırkı kafkastır.Saf kafkas arının bal verımı dusuktur. Saf ırktan f1 ana arı üretimi yaparsanız verım alabılırsınız. Orta Anadolu güneydoğu Anadolu, ve iç Anadolu Bölgesinde, Kafkas Posof eko tipana arı kullanmanızı tavsiye ederım..
Kafkas arısı; çiçeklerdeki nektarın şeker oranı % 10-11 oranında olunca hemen çalışmaya başlar. Diğer ırklarda ise bu oran % 18 olunca arılar çalışmaya başlarlar. Bu özelliği ile bu ırk arı olumsuz şartlarda ve daha erken dönemlerde çalışmaya başlayarak ve dil uzunluğu nedeniyle de derin tüplü çiçeklerin nektarlarından yararlanma özelliği ile daha fazla çeşit çiçek nektarlarından faydalanabilmekte ve daha çok bal üretebilmektedir.
Kafkas Ana Arı Üretimi
Ardahan İli; nektar ve polen kaynağı bitki varlığı ve işgücü olanakları bakımından zengin bir potansiyele sahip, Kafkas Arı Irkının gen merkezi durumunda olan illerden birisidir. Yaklaşık olarak 800 çeşit nektar ve polen kaynağı bitki varlığına sahip 285.678 hektar (% 58) çayır-mer’a alanları ile 84.250 hektar ( % 17 ) tarım alanı ve 31.957 hektar ( % 19 ) orman ve fundalık arazi mevcut olup, toplam arazi varlığı 496.700 hektardır.
Kafkas Arısınında Farklı eko tipleri mevcuttur,Posof eko tipi Kırsal bölgelerde çok daha fazla işlem görmüştür.
Kafkas Ana Arı Siparişi
Firmamız tarafından Kafkas ana arı üretimi ve paket arı satışlarımız vardır,Üretimi yapılan kafkas ırkı arılar Kendi araçlarımızda dağıtılmaktadır,Ana arı lar ise Kargo sistemiyle gönderilmektedir.Damızlıklardan aldığımız birinci kuşak f1 ana arılarımızdan sizde sipariş vermek isterseniz,İletişim numaramızdan yada web sitemiz üzerinden Linke tıklayarak sipariş verebilirsiniz.Kafkas Ana Ari Siparişi için Tıklayınız
Karniyol ana arısı;Ana vatanı slovenya olan Karniyol arısının belli başlı özelliklerini web sitemiz üzerinden sizlerle paylasmıstık,Batı karadeniz bölgesi olmak üzere türkiyenin her bir bölgesinde buyuk bir calısma sergıleyen karniyol arısının çalısmasını sizlerle payşalasacagız.
Sonderece hızlı,bal verimi yüksek ve en göz alıcı özelliği ise sakin olmasıdır,Türkiyenin her bölgesine uyum sağlamış bir arı türüdür.Karniyol arısının oğula gittiğini düşünen arıcılarımız,bilgi kirliliğine kapılmayalım,3.yılına gien her arı türü,yumurta atma kapasitesini kaybedip,feromon özelliğini yitirirse,kovanın ana arısını yenilemesi bakımından oğula meyillenir.
Genç olan hiç bir arı ırkı oğula yönelmez,arının en verimli olduğu yıl 1 ve 2 seneleridir.3.cü yılda ana arı oğula yönelmeden ana arılarını değiştirmemiz gerekiyor.
Karniol ana arı özellikleri
Karniyol arısı ince yapılı ve uzun dillidir. Kısa ve sık bir kıl örtüsüne sahiptirler. Gri arılar da denilen Karniyol arısının kitini çok koyu renktedir ve genellikle 2. ve 3. halkalar üzerinde kahverengi noktalar, bazen de kahverengi çizgiler vardır.
En sakin ve uysal arı ırkıdır. Yavru üretme kabiliyetleri çok iyidir. Küçük aileler halinde kışladıklarından yiyecek tüketimleri azdır. Polen miktarı yeterli olduğu sürece yavru büyütme uzun süre devam eder. Sonbaharda ailenin nüfusu süratle azalır.
Çok sert iklim şartlarında bile kışlama yetenekleri iyidir. Oğul verme eğilimleri azdır. Yön tayin etme ve kovanlarını bulma duyguları kuvvetlidir. Yağmacılığa karşı meyilli değildirler. Çok az propolis kullanırlar ve bu yüzden yavru hastalıklarına karşı çok hassastırlar. Çevre şartları değişikliklerine uyma kabiliyetleri yüksektir. Arı ırkı olarak Karniyol ırkı yıllardır denediğim en iyi ırk olarak kabul ettiğim için bu ırkın üremesi ve gelişmesi için uzun süredir çalişma yapmaktayız. Son aşama olarak Karniyol ana satişlarımız tahditli de olsa devam etmektedir.
Karniyol Ana Arısı
Karniyol arısının en beğeni toplayan özellikleri petek üzerindeki sakin ve uysal davranışıdır, yavru hastalıklarına ve varroaya karşı çok dirençlidir, kışın bal tüketimi azdır, dil uzunluğu (Kafkas arı ballarından sonra en uzun ikinci)dir,yagmacılığa karsı eğilimiz azdır.
Buckfast ana arısı;Ne olursa olsun sadece bir hobi veya sabit bir gelir kaynağı olup, arıcılık türü arıcılık açısından en önemlisidir.Dahası, herhangi bir kovan yönetim planı bal arısı yarışından büyük ölçüde etkilenir.
Bal arısı türlerine gelince, üç ayrı çeşit vardır
Saf ırk Hibrit(genetik veya iki alt türler arasında çapraz)Melez. Melez ırk, bir ya da iki ebeveynin çiftleşmiş olduğu bir çeşit arıdır.
Buckfast ırk arasındaki geçiş sonucudur İtalyan Bal Arısı (Apis mellifera ligustica) ve İngiltere’de Batı Avrupa Bal Arısı, Apis mellifera Mellifera bir alt türü. Zamanla, diğer ırklara ilave edildi.
Buckfast Ana Arı
Buckfast ana arı türü, Dünyada oldukça meşhur hibrid arı türlerindendir. Buckfast ana arı türü özellikle bahar aylarında hızlıca gelişmektedir. Hibrit arı ırkları için en önemli özellik birçok farklı ırkların genetik ve yapısal özelliklerinin yapay döllenme ile birleştirilmesidir. Birleştirme işlemleri kontrollü şartlar sağlanarak yapılmaktadır. Böylece birleşme yoluyla ortaya çıkan melez ilk nesil ana arılar kendilerinin ana ve babalarından çok daha verimli olurlar. Yavru atımı oldukça hızlı olan Buckfast ana arı yön bulmada oldukça başarılı olduğu için sıklıkla tercih edilmektedir. Belfast ana arı türü Laboratuvar şartlarında çaprazlama sistemi kullanılarak üretilmektedir. Her seferinde üretim işleminin tekrar edilmesi gerekir. Ülkemizin birçok bölgesinde Belfast ana arısı bulunabilmektedir. Bu arı türüne kraliçe ana arı da denmektedir.
Buckfast Ana Arısının Özellikleri
Belfast- Buckfast ana arı, Almanya laboratuvar kökenli bir arı türüdür. Başka birçok tür birleştirilerek Belfast ana arı türü ortaya çıkarılmaktadır. Farklı genetik özellikleri bulunan çeşitli ırklardaki arılar yapay döllenme olarak birleştirilerek Belfast arısı ortaya çıkmaktadır. Belfast ana arı türündeki ana arı işçi arı anlamına gelmektedir.
Belfast ana arısının en iyi özelliği iyi bir şekilde bal sıralamasıdır. Özellikle bal sıraladığı dönemler yavru atımının iyi olduğu zamanlardır.
Kraliçe ana arı ırkı sakin olarak bilinmektedir.
Belfast ana arı ırkının yavru dağılımı sık bir şekilde olmakla birlikte düzenlidir.
İlkbahar aylarında daha çok hızlı bir şekilde gelişmektedir.
Kraliçe ana arı ırkı çeşitli arı hastalıklarına karşı daha dayanıklı ve daha dirençli olmaktadırlar.
Bu arı türünün oğul verimi daha düşüktür.
Belfast ana arı türü kış mevsimini rahat ve kolay bir şekilde geçirmektedir.
Bal verimi oldukça yüksektir.
Arı ırkları içinde yavru atımı hızlıdır.
Yön bulma konularında oldukça başarılı bir arı türüdür.
Buckfast Arı ırkı
İlk olarak 1954 yılındaki bilim adamları yerli arılar ile birlikte koyu renkli İtalyan arasını melez bir şekilde birleştirerek Buckfast ana arısı türünü ortaya çıkartarak yetiştirmişlerdir. İki ırkın karışımı şeklinde birleşme yapılır. Bu birleştirme öncelikle saflaştırılmıştır. Daha sonra bu saf arılarda değiştirilerek bal üretimi için özellikler geliştirilir. Bu yönteme kombinasyon melezlemesi de denmektedir. Bu yöntem daha sonra daha da geliştirilerek, Fransız arısı ile Yunan arısının iyi özellikleri melez yolu ile birleştirilir. Böylece, Buckfast ana arısı ortaya çıkmış okur. Adam isimli bilim adamı daha sonraki yıllarda da Belfast ana arısını Anadolu arılarının erkekleri ile melezleşmiştir. Bu melezleme sonucunda da çok daha yüksek verimli arılar elde edilmiştir.
Yani, Anadolu arısıyla Belfast ana arı ırkları erkekleri birleştirilerek meydana gelen melezleşme sonucundaki arı türü verim ve mizaç olarak daha olumlu olmuştur. Anadolu arısı ile kraliçe ana arı
Arı kovanlarımızın birinde Buckfast bal arıları.
Buckfast arısının rengi ,Günümüzde İtalyan Melezini Andıran koyu kahve rengi cizgileri ile Ön plana çıkar.Türkiyede Çok nadir bulunan Bir arı ırkıdır ve bu arı ırkı ile ilgili hiç bir çalışma Yapılmamıştır,Almanyadan Getirilien Buckfast Arılarının F1lerine Rastlamak Mümkündür.
Belfast ve Buckfast ,Ana Arı ve Paket arı satıslarımız için Ön spariş almaya başladık,Bilgi ve spariş için iletişim bilgilerinden ulşabilirsiniz.
İtalyan ırkı ana arısıhem takdir edilmekte hem de eleştirilmektedir. Bu nedenle İtalyan bal arısı ile kendi deneyimimizi objektif ve dengeli bir şekilde ifade etmeye çalışacağız.Yazımızda Degerli Bir Arıcı arkdasımızdan alıntı yapmak istiyrum,Mugla Böglesinde arıcılık yapmaktadir kendisi
Öncelikle sevgi ve saygılarımı sunarım. eğer sabit arıcılık yapıyorsan ırk konusunda en güzeli elinizdeki kıştan en güçlü ve hızlı gelişen sakin koloniyi seçerek ondan yeni analar üretmek. çünkü italyan analı arılar karlı bölge soğuklarında yüksek kayıplar yaşatıyor. bu yüzden mağdur olmanı kesinlikle istemem. ben muğla arıcısı olarak gezginci arıcılık yaptığım için elimde herzaman italyan ana bulunduruyorum. sebebi muğla ırkı saldırgan bir ırk ve ben bana saldırılmaktan hoşlanmam:-) bu yüzden melezleme yapmakta yarar gördüm ve dört yıldır faydasını çok gördüm. mevsim itibarıyla ısı olarak sıcak iklimleri takip ettiğim için beni kesinlikle etkilemiyor. trakya bölgesine de ayçiçek için geldiğimizde de yine sıcak zamanı olduğundan bir mahsur olmuyor. bol kazançlar dileklerimle
Bir önceki yazımızda İtalyan arısının dengelerini alt üstmemizden bahsetmiştik
İtalyan ana arı özellikleri
İtalyan arısı,sakin ve iyi huyludur.
Yumurta atma özelliği diğer ırklara göre %40 oranında fazladır.
Bal Akım zamanında Nektarın Gelmesiyle beraber, Bal toplama Oranı Diğer arı ırklarına Göre Düşüktür-Kafkas Arısı 20 kg topluyorsa,İtalyan arısı 15 kg nektar toplar.
Genc bir kraliçe arı ile Çalışıyorsanız 3 cü yıla kadar Oğul eğilimi Az olur.
Arı ırkları içinde en güzel petek örme Kabiliyetine sahip bir ırktır.
Günlük Yumurta Atma Kapasitesi 1500 ile 2000 yumurta arasıdır.
İtalyan Arısı,sıcak Bölge Arısıdır,Ülkemizde Akdeniz, Doğu anadolu ve Ege bölgesine daha fazla Uyum sağladığı görülmüştür.
Yağmacılık Eğilimi VARDIR- Yağma yaptırmaz ama yagmacılık yapar.
Yön bulma kabiliyeti zayıftır.
Ülkemizde en yaygın Olarak Kullanılan İki adet farklı ekotipte italyan Irkı mevcuttur,Bunlardan Birtanesi İtalya Alpleri’nin Kuzey-Batı bölgesinden bulunan İtalyan ırkı arının bu çeşidi, normal (daha sarımtırak) arıdan daha koyu bir renge sahiptir.Diğer adı ile İtalyan Ligustica ana arısı ,Ligustica ve Gold Arındaki Özllikler nelerdir?
İtalyan ırkı ana Arı
Ligustica Ana Arısı Kırmızı Portakal Rengini anımsatan bir Görünüme sahiptir,Bal verimi Gold Ana arısına Göre %50 oranında fazladır,Gelişimi gold arısıyla eş değer olup bal tüketimi ve yagmacılığa eğilimi azdır.Arıcılık yapan çok sayıda açık renkli İtalyan bal arısı var, gerçek saf İtalyan bal arısı olarak düşünülür. Bununla birlikte, yalnızca renk temelli bir yarış saflığına ilişkin bir iddiada bulunmak gerçekçi değildir ve bunu destekleyen herhangi bir bilimsel veriye sahip değildir. Bir ırkın saflığı morfolojik bir analizle belirlenir. Üstelik arıların özelliklerigezginci arıcılık yapılan bölgelerde, yüksek oranda etkilenir. Benzer iklim profiline sahip bir alandan gelen arının, daha hızlı ve daha iyi adapte olması muhtemeldir.
Diğer bir İtalyan arı ırkı ise, açık sarı rengiyle kolaylıkla ayırt edilebilecek başka bir İtalyan arısı çeşidi var. Gold veya Cordovan adıyla geçiyor. Cordovan, estetik görünüşü için son derece caziptir,
İtalyan bal arısının nitelikleri hakkında konuşurken bu çeşitler arasındaki tüm farklılıkları dikkate almalıyız.Resimde Görmüş Olduğunuz Ana arılar safkan -yani Suni Tohumlama Ana arılardır,Bu sekilde bir kraliçe arının Bal verimi düşüktür,Bal verimini arttırmak adına Farklı Irkların erkekleri ile çaprazlama yani melezleşmelerine Olanak sağlıyoruz,Böylelikle Bal verimini arttırıp,yağmaclık eğilimini Ortadan Kaldırmıs oluyoruz.
F1 italyan ana arısı sparişleriniz İçin İletişim Bilgilerimizden Bizlere Ulaşabilirsiniz,Fiyatlandırma Hakkında Bilgi Almak için Ana Sayfa Tıklayıp ürünlerimiz hakkında Bilgi edinebilirsiniz
Alman Karniyol Ana Arı; Ana Vatanı Slovenya Olan Karniyol Arı ırkı,dünyanın Farklı Bölgelerinde Islah Calısmaları Yapılmaktadır,Yapılan Çalısmaların neticesinde En verimli ırk Almanya da Üretilmektedir.
Ülkemizdearıcılık sektörünün hızlı gelişimini sağlamak ve dünya da arıcılık ve arı ürünleri üretiminde daha fazla söz sahibi olmak amacı ile birkaç yıl içerisinde yeni bir takım organizasyon ve düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalar arıcılık sektörümüze yeni bir ivme kazandırmıştır. Yakalanan bu ivmeyi hızlandırarak büyük ilerlemeler sağlamak olasıdır. Bugün tüm tarım sektöründe olduğu gibi birim alan veya canlıdan daha fazla ürün elde edebilmek için mevcut verimli ırk ve alanların kullanımının yanı sıra bir takım iyileştirme ve ıslah çalışmaları yapılmaktadır. Arıcılık sektörüne baktığımız zaman şu anda dünyada en çok kullanılan iki arı ırkı bulunmaktadır. Bunlardan birincisi İtalyan arısı ikincisi ise Karniyol arısıdır.
Bu arı ırklarının yanı sıra Kafkas arısı, Esmer arı, Anadolu arısı gibi birçok ırk ve ekotip birtakım avantajlı özellikleri nedeni ile ıslah çalışmalarında kullanılmakta ve gen kaynağı olarak korunmaktadır. Ülkemizde de İtalyan ve Karniyol arıları başta olmak üzere farklı ırklar değişik yollar ve amaçlar ile getirilip kullanılmıştır ve halen de kullanılmaktadır. Bu arıların kullanımı ile ilgili çalışma ve gözlemler de oldukça ümit vardır.
Alman Karniyol Ana Arı
Karniyol F1 Ana Arı Üretimi
Ancak yurt dışı orijinli arı materyallerinin ülkemize girişinde vasıflı ve sağlıklı olmasını mutlaka denetlemek gerekmektedir. Bu nedenle yurt dışı orijinli arı ırkları kontrollü olarak getirilip kullanılmalı, ancak ülke sınırlarımız içerisinde mevcut arı ırk ve ekotiplerimizin de gen kaynağı olarak korunması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.
Anavatanı ve Yayılışı
Karniyol arısının anavatanı Slovenya’dır. Şu anda bütün kıtalara yayılmış durumdadır. Aynı zamanda dünya üzerinde İtalyan arısından sonra en yaygın ikinci arı ırkıdır. Slovenya başta olmak üzere Hırvatistan, Avusturya, Bosna Hersek ve Sırbistan’da yaygın olarak bulunmaktadır. Ancak iyi özellikleri, verimliliği ve sakinliği nedeni ile dünyanın değişik bölgelerine götürülmüştür.
Karniyol arısı Görünüş Özellikleri
Alman Karniyol Ana Arı
Koyu renkli, kısa ve sık bir kıl örtüsüne sahiptir. Gri renkli arılar olup abdomenin 2. ve 3. segmentleri üzerinde kahverengi benekler veya bazen da kahverengi bantlara rastlanabilir. Erkek arıların tüyleri gri grimsi kahverengi arasındadır. İşçi arılar gri ve siyah çizgili görünürken ana arılar da daha çok gri ve kahverengi bantlar hakimdir.
Karniyol ırkı arı Davranış özellikleri
Arı ırkları içerisinde en uysal arı ırkıdır. Yavru üretme yeteneği çok iyi olup ilk baharda 16-22 bin mevcutlu bir koloni %450’lik bir artışla ana nektar akımı öncesi Haziran ayında yaklaşık 80 binlik mevcutlara kadar ulaşabilmektedir. Bu nedenle ilkbahar mevsiminde gelişmesi iyi ve hızlı olmaktadır.
Kışlama yeteneği de çok iyidir. Kışa küçük bir populasyon ile girip az bal tüketerek daha ekonomik geçirmektedir. Örneğin aynı koşullarda İtalyan arısının 16-22 kg/koloni bal tüketerek kışladığı ortamda karniyol arısı 5-9 kg/koloni bal ile kışlayabilmektedir.Karniyol arısının en uygun kışlama sıcaklığı –5 ile +5C arasıdır. Çok çalışkan bir arı olup yağmacılık eğilimi oldukça azdır. Ancak oğul verme eğilimi yüksektir. Oryantasyon yeteneği oldukça iyi gelişmiştir. Propolis toplama eğilimleri azdır. Yavru çürüklüğü hastalığına ve nosemaya karşı dayanıklıdır. Çevre şartlarındaki değişikliklere karşı adaptasyon yeteneği yüksektir. Özellikle kışı sert ve uzun geçen Avrupa ülkelerinde en çok tutulan arı ırkı durumundadır. Karniyol arılarının diğer ırklarla melezlerinden oldukça verimli uysal ve kuvvetli koloniler elde edilmektedir.
Ülkemiz Arıcılığı İçin Önemi
Ülkemiz farklı ekolojik ve iklim özelliklerine sahip bölgeleri ile arıcılık konusunda dünya çapında iyi bir potansiyele sahiptir. Dünyadaki tarımsal gelişmelere parelel olarak arıcılık tekniği ve yenilikleri biraz yavaş da olsa ülkemizde de uygulanmaya başlamaktadır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı önderliğinde arıcıların Arı Yetiştiricileri Birliği adı altında örgütlenme faaliyetleri hızlanmış, son birkaç yıl içerisinde yeni yönetmelik ve düzenlemeler yapılmıştır. Tüm bu çalışmalar arıcılık sektöründe geçmiş yıllara oranla büyük atılımlar yaşanmasına neden olmuştur.Tarımda verimliliğin etkileyen iki temel esastan biri olan genetik yapı nesilden nesile aktarılır ve kolaylıkla değiştirilemezler. Verimi etkileyen ikinci unsur ise çevre faktörleridir. Birim alandan veya canlıdan verimliliği artırmak için her iki faktörün de uygun olması gerekir. Bir canlının yapısını değiştiremeyiz, ancak sonraki nesilleri veya o canlıyı üretim dışı bırakarak farklı genetik yapıdaki canlıyı getirerek genetik yapıyı değiştirebiliriz.
Ancak genetik yapının değişiminde çevre şartlarına uygunluk çok önemlidir. Bu nedenle kademeli olarak ıslah çalışmalarının yürütülmesi daha başarılı olacaktır. Yine çevre faktörlerinde de bir takım iyileştirmeler yapılabilir.Örneğin arıcılık açısından baktığımızda bakım ve besleme koşullarının iyileştirilmesi ve flora değişikliği iyileştirme olabilir. Dünya üzerinde bu amaçla yapılan çalışmalarda en fazla kullanılan arılar olan İtalyan ve Karniyol gibi arı ırkları ile bazı ıslah çalışması ürünleri (örneğin Buckfast arısı) gibi materyaller değişik yollar ile ülkemize getirilip kullanılmaktadır. Bu arılar ile yapılan bilimsel araştırmalar da vardır. Bu çalışmalardan elde edilen sonuçlara ve dünyada yapılan çalışma sonuçlarına göre bu arı materyallerinin ülkemizde kontrollü olarak kullanılmasının faydalı olacaktır. Ancak özellikle şunu belirtmekte fayda vardır. Ülkemizde Anadolu arısının Muğla ekotipinin ve Kafkas ırkının korunması ve yapılacak ıslah çalışmalarında mutlaka kullanılmaları gerekmektedir.Ayrıca yurt dışından getirilecek materyali Bakanlık ve Üniversiteler işbirliği ile hastalık ve zararlı bulaşmasına karşı kontrol edilerek getirilmesi ülke arıcılığımızın geleceği açısından oldukça büyük önem arz etmektedir.
Giresun ırkı ana arı sıolarak bılınen, Giresun iline ait yerli ırktır.Kafkas arısının farklı bir eko tipi olarakta bilinir. Resmi olarak Islah çalışması yapılmadıgından dolayı pek fazla talep edılmıyor. Özellikleri kafkas arısına eş değerdir,vücut yapısı ve dil uzunluğu kafkas ana arısı gibidir.Bal verımı yüksek olup, Kafkas arısından %20 oranında daha fazla yumurta atar.Sparişleriniz için iletişim bilgilerinden bizlere ulaşabilirsiniz.
Ana arı yetiştirme bölgelerinde tüm kraliçe arılar, mükemmellikte sıkı seçim kriterlerine sahiptir,Üretilen f1 ana arıların yavru düzeni,Kontrol edilmektedir,Karniyol arı ırkları,sıcak ve soguk iklim sartlarında,polen ve nektar getirme özelliklerine sahiptir,
Arıcılık için mümkün olan en yüksek kaliteyi sağlamak için gelişmiş yöntemler kullanıyoruz. Diğer şeylerin yanı sıra, kraliçe arılar için daha fazla alan sunan Tek Bölmeli çiftleşme kovanını kullanıyoruz. Yetiştirme istasyonunun daha büyük hacminden dolayı, genç bir kraliçe arısı, ilk yavru küpü kapanıncaya kadar serbestçe yatabilir. Yetiştirme istasyonunun daha büyük hacminden dolayı genç bir kraliçe arı, fizyolojik olarak olgunlaşabilir, bu da yeni oluşan bir koloni için gerçek değeri sunmanın tek yoldur.
Giresun ırkı ana arı özellik olarak kafkas ana arısına yakın olmakla birlikte tam olarakta kafkas ana arısın bütün özellikleri sahip olmayıp kendi bölgesine uygun artı bir çok özelliğe sahiptir. Ana arılar zaten genel olarak kendi bölgelerinin en iyi arısıdır. O yüzden dolayı Giresun ana arı ırkı satın almadan önce bölgeniz için bu ana arı buraya ne kadar uygun ve müsait olduğunu araştırdıktan sonra alınız.
Giresun Ana Arı özellikleri
Giresun ana arısı hakkında kapsamlı olarak bir ıslah çalışması yapılmamıştır,kafkas ırkına benzeyen vucut yapısı ile bire bir örtüşen başlıca özellikleri,genetik yapısı bozulmayan bölgeye adapte olan bir ırk olduğu bilinmektedir.Başlıca özellikleri
Bal verimi güzel
Sakin bir ırk
Soğuk ve nemli bölgelerde uzun süre yaşayabilen bir ırk
Yavru popülasyonu günlük 1000-1300 arası
Propolis toplamada güçlü
Hastalıklara karsı son derece güçlü
Giresun Irkı Ana arı Fiyatları
Giresun ırkı kraliçe arı fiyatları üretim alanlarına göre değişmektedir,Saf ırklardan üretilen f1 ana arılar,paketleme sonrası kargoya verilerek ülkenin dört bir yanına gönderilir.
Uygun fiyat ve paketlerımızden yararlanmak için iletişime geçebilirsiniz.
Arı Desteklemesi
Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Eylem Planında yer alan Arıcılık Altyapısının Desteklenmesi Programı kapsamında; DOKAP Başkanı Ekrem Yüce ile Giresun Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Muhammet Angın protokol imzalanarak, proje uygulamaya konuldu.
Protokol gereğince; Merkez, Bulancak, Çanakçı, Alucra, Piraziz, Eynesil ve Keşap ilçelerinde DOKAP tarafından daha önce düzenlenen eğitim kursuna katılan ve istenilen şartları sağlayan arıcıların ana arı ve arı sütü üretimi faaliyetinde bulunabilmeleri için üst sınırı 2 bin TL’yi geçmemek üzere hibe desteği sağlanacak.
Hibe desteği verilecek arıcılık ekipmanlar şöyle;
Larva kaşığı,ana arı yüksük kalıbı, ana arı ızgarası, ana arı kafesi, ana arı çiftleştirme kutusu, renkli kavanoz, aşılama çıtası ve mini derin dondurucu.
Karniyol ana arı sı (Apis mellifera carnica), ince yapılı ve uzun dillidir. Kısa ve sık bir kıl örtüsüne sahiptirler. Gri arılar da denilen Karniyol arısının kitini çok koyu renktedir ve genellikle 2. ve 3. halkalar üzerinde kahverengi noktalar, bazen de kahverengi çizgiler vardır. En sakin ve uysal arı ırkıdır. Yavru üretme kabiliyetleri çok iyidir. Küçük aileler halinde kışladıklarından yiyecek tüketimleri azdır. Polen miktarı yeterli olduğu sürece yavru büyütme uzun süre devam eder. Sonbaharda ailenin nüfusu süratle azalır. Çok sert iklim şartlarında bile kışlama yetenekleri iyidir. Oğul verme eğilimleri azdır. Yön tayin etme ve kovanlarını bulma duyguları kuvvetlidir. Yağmacılığa karşı meyilli değildirler. Çok az propolis kullanırlar ve bu yüzden yavru hastalıklarına karşı çok hassastırlar. Çevre şartları değişikliklerine uyma kabiliyetleri yüksektir. Arı ırkı olarak Karniyol ırkı yıllardır denediğim en iyi ırk olarak kabul ettiğim için bu ırkın üremesi ve gelişmesi için uzun süredir çalişma yapmaktayız. Son aşama olarak Karniyol ana satişlarımız tahditli de olsa devam etmektedir.
Karniyol Ana arı
Karniyol ana arı özellikleri
Arı ırkları içerisinde en uysal arı ırkıdır. Yavru üretme yeteneği çok iyi olup ilk baharda 16-22 bin mevcutlu bir koloni %450’lik bir artışla ana nektar akımı öncesi Haziran ayında yaklaşık 80 binlik mevcutlara kadar ulaşabilmektedir. Bu nedenle ilkbahar mevsiminde gelişmesi iyi ve hızlı olmaktadır.”Karnıyol ana arısı turkiyenin her bölgesine uyum sağladığı görülmüştür.Uysal erken gelısmesı ve yuksek Kalitede nektar toplamakla tanınır. Arıcılarımız yıllardır güçlü arı diye ugraşıp durmakta. Güçlü arı için ırklar çok önemli. Her ırk devamlı güçlü kalamaz. Hatta şu an bile biz karniol arısını güçlü tutamıyoruz. Hatamızı bulup gidermeliyiz. Başka yerlerde aynı karniyol kışın bile 15-20 çıta kalıyor bizde kalamıyor. Yani bir yerde hata yapıyoruz, hatamız ise %90 tek kat kuluçkalık olmasıdır. Bu konuyuda burada inceleyecegiz.
Vücut Yapısı : Büyük –ince uzun Renk : Kahverengi-siyah Dil Uzunluğu : 6,4-6,8 Çiftleşmiş Ana Ağırlığı : 205 Bal Verimi : İyi Hırçınlık Eğilimi : uysal Kışlama Yeteneği : Çok iyi İlkbahar Gelişimi : Çok erken ve hızlı Oğul verme eğilimi : Çok düşük Yağma eğilimi : Az Hastalıklara Dayanıklılık : Yavru hastalıklarına dayanıklı Propolis : az Ana arı yumurta verimi : 1500-2000 Gömeç Kapatma : çeşitli Bal akışı koşulları : Özellikle mevsimin ilk yarısında, nisbeten fakir, tek ve çok çiçekten bal akışı
Karniyol arısının diğer bir özelliği
Kışlatma arıcılıkta çok önemli bir olaydır. Kışı iyi geçirmeyen zayıf kovanların ertesi yıl ilkbaharda kendilerini toparlayamadıkları bir gerçektir. Arılar başları ortaya doğru birbirine sokularak kış salkımı meydana getirirler ana arı bu salkımın orta kısımlarında bulunur. Kışın ısı ne kadar düşerse düşün kış salkımının ortasında 29 ˚C civarında sıcaklık vardır. Arılar salkım esnasında kovan içindeki balı yer, kas hareketleriyle ısı meydana getirirler. Bu sıcaklıktan dolayı ana arı ocak ayı içerisinde yumurtlamaya başlar.
Kışın arıların sönmesinin sebebi; yaşlı ana arı ve yaşlı arıların bulunması, kovanda tabii besin maddesi olan bal ve polenin azlığı veya yokluğu kovanın kışın rüzgar alması, kovan içerisinin rutubet olması, arıların havasız kalması ve gürültü yapılması, mikrobik veya paraziter hastalıkların bulunmasıdır. Kışın arıya katı kek vermek icap ediyorsa acele etmek ve arıları fazla rahatsız etmemek kaydıyla kapak ve örtü tahtaları açılır.
Kek çerçevelere ve tam kış salkımı üzerine gelecek şekilde verilir, örtü tahtaları ve kapak kapatılır. Dışarıda kışlatılan kovanlar su geçirmez ziftli kağıtlarla her tarafı sarılır ve kovanla kağıt arasına dolgu maddesi olarak sap veya rende talaşı konur. İçerde kışlatılırken kovanların uçma deliğine pencere teli takılır ve karanlık bir yere konur. Kovanların içerde kışladıkları yerin sıcaklığı 6 ˚C civarında olması lazımdır. Bu yerlerde rutubet, gürültü ve hava cereyanı olmamalı, zaman zaman havalandırmayı sağlamak için pencere açılmalıdır.Bu konuda karniyol arısı çok yetenekli bir ırktır.
Karniyol ana arı fiyatları
Karniyol ana arı fiyatları her yıl değişmektedir,Saf karniyol damızlıklarımız almanya ve avusturalya menşelidir,Firmamız tarafından doğal ortamda f1 üretimi yapılmaktadır,
Oğul Arı mucizesi;Kraliçe ana arı nin bahar başından itibaren günde 1500-2000 yumurta bıraktığından söz etmiştik. Eğer arılar bu artışı karşılayacak şekilde bir tedbir almazlarsa bir süre sonra kovanın kapasitesi artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılayamayacak hale gelecektir. Kraliçe arının sahip olduğu yumurtlama hızına göre düşünülecek olunursa bu, sadece 1 ay içinde koloniye 45.000 ile 60.000 arasında arının eklenmesi demektir. Bu hızlı sayı artışı da arı kolonisinin çok kısa bir zaman içinde fonksiyonlarını yitirmesi, işlerin yürümemesi anlamına gelecektir.
Arının bölünmesi
Bilindiği gibi kraliçenin salgıladığı feromon madde kovandaki düzeni sağlayan etkenlerden bir tanesidir. Kovandaki işçilerin sayısının artmasıyla birlikte bir süre sonra arı başına düşen kraliçe maddesi de azalmaya başlar. Arılar için nüfus artışına çözüm bulma zamanının geldiğinin işareti kraliçe maddesinin azalmasıdır.91
Bir alanda nüfus artışının yaşanması ile birlikte alınacak tedbirler bellidir. Ya barınağın genişletilmesi, ya da nüfusun azaltılması gerekecektir. Arılar da bu iki seçenekten en uygun olanını uygularlar. Barınağı genişletmek çözüm değildir çünkü sorun yer darlığından ziyade kraliçe maddesinin yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Bu maddenin azlığı durumunda dişilerin üreme organları gelişmeye başlayacak ve koloniye has koku silikleşecektir. Bunun neticesinde de işçi arılar sürekli olarak kraliçe hücresi yapmaya kalkışacaklardır. Kısacası kovandaki tüm dengeler alt üst olacaktır.
Arı kovanlarında uygulanan nüfus planlama yöntemi en akılcı olanıdır. Arılar nüfus artışı durumunda sayıyı azaltma yoluna giderler. Ama bu işlemi -kış aylarında mecbur kaldıkları durumlarda yaptıkları gibi- larva ve pupaları imha ederek yapmazlar. Arıların uyguladıkları çözüm son derece akılcı ve her yönüyle karlı bir çözümdür. Bir kovanda nüfus artışı söz konusu olduğunda kovandaki arıların bir bölümü eski kraliçe ile birlikte koloniyi terk ederek başka bir yerleşim yerinin arayışına girerler.
Oğul Arı mucizesi
Arıların kovan nüfusunu azaltmak için başvurdukları bu yönteme “oğul verme” adı verilir. Bu sayede arılar yeni koloniler kurarlar.
Arılar oğula gitmeden önce ne yapar
Arılar oğul verme işleminin ilk aşamasında -bahar başlangıcında- erkek arı hücreleri yapmaya başlarlar. Erkekler diğerlerine göre daha uzun sürede gelişimlerini tamamladıkları için (kraliçe 16 gün, işçiler 21 gün erkekler ise 24 gün) Nisan başlarında bu peteklerin hazırlanmış olması gerekmektedir.92 Kraliçe maddesi tam olarak azalmadan önce erkek hücrelerinin öncelikli olarak örülmüş olması dikkat çekicidir. Çünkü normal şartlar altında bu madde azaldığında işçilerin öncelikli olarak kraliçe hücresi örmeleri gerekmektedir. Buna rağmen işçiler erkek arı hücreleri yaparlar ve erkekler Mayıs başında hücrelerinden çıkarlar. Bu arada neden erkek hücrelerinin örüldüğü de ortaya çıkar.
Bilindiği gibi erkek arılar kraliçe aramaya, doğduktan 2 hafta sonra çıkabilirler. İşte bu arada erkekler çiftleşebilecekleri bir kraliçe bulamazlarsa varlıklarının sebebi kalmayacaktır. Dolayısıyla kraliçenin de tam bu dönemde büyütülüp çiftleşme uçuşuna çıkmak için hazır olması gerekmektedir. Eğer işçi arılar erkek hücrelerini biraz geç örseler kraliçe çiftleşmeyi başaramayacak veya işlem gecikecektir. Kraliçe çiftleşemeden yumurtlamaya başlayamadığı için de bu, koloni için bir tehlike oluşturacaktır.
Ana arının yumurta Atma yeteneği
Yumurtlama yeteneğine sahip olan eski kraliçe ise yenisi doğmadan çoktan kovanı terk etmiştir. Karmaşık gibi görülen bu durum arıların mükemmel bir zamanlama yeteneği ile tam gerektiği anda kraliçe hücrelerini örmeleri sayesinde çözülür.
Bir taraftan yeni kraliçe hücreleri inşa etmeye başlayan işçi balarıları, diğer taraftan da eski kraliçeyi yumurtlama işlemini bırakması için zorlarlar. Çünkü arılar için göç zamanı gelmiştir ve hazırlıkların buna göre yapılması gerekir. Bu nedenle işçiler eski kraliçeyi daha az arı sütü ile beslemeye başlarlar. Bu besin yetersizliği sebebiyle kraliçenin yumurtlaması durur.
Kraliçeye verilen besinin kesilmesinin ikinci bir sebebi daha vardır. Kraliçenin koloniden ayrılan diğer arılarla birlikte uçabilmesi için hantal olmaması gerekmektedir. İşçi arıların uyguladıkları bu yöntem bir süre sonra etkisini gösterir ve kraliçe arı daha hızlı hareket etmeye başlar. Bir süre sonra o da diğer arılar kadar hareketli olur.93
Arı neden oğula gider
Başka zamanlarda polen, nektar ya da su arayan işçi arılar bu kez kolonileri için yeni yerler aramaya çıkarlar. Kovanın terk edilmesi, genelde ilkbahar sonu ve yaz başında gerçekleşir. Bu mevsimde yiyecek (polen ve nektar) fazladır, hava sıcaktır, günler ise uzundur. Bu şartlar bir arı topluluğunun kovanı terk etmesi için gerekli olan ortamı meydana getirir.
Oğul Arı mucizesi
Yeni koloniyi oluşturmak için yola çıkacak olan arılar enerji toplayabilmek için kovandan ayrılmadan önce midelerini olabildiğince fazla miktarda balla doldururlar. Çünkü çiçekleri dolaşmaya vakitleri yoktur. Bu beslenmenin sonucunda karınları öylesine şişer ki, vücutları iğnelerini kullanmak için gerekli olan esnekliklerini kaybeder.94 Bu yüzden arılar son derece barışçı olurlar. Arıların bu durumunda da büyük bir hikmet vardır. Balarılarının bu sırada barışcıl olması insanların güvenliği açısından önemlidir. Oğul verme döneminde bir koloninin yaklaşık yarısının kovanı terk ettiği düşünülürse, 20.000-30.000 saldırgan arının canlılar için tehlike oluşturacağı açıktır.
Yeni kraliçenin gelmesine yakın eski kraliçe arı, içlerinde bir miktar işçi arı ve biraz da erkek arı bulunan bir grupla birlikte kovandan ayrılır. Arı topluluğu kovanı terkettikten sonra yakınlardaki bir dalda veya çıkıntıda üzüm salkımına benzeyen kenetlenmiş bir yığın oluşturur.95 Bu yığının ortasında kraliçe bulunur. İşçi arılar kraliçe arıyı çevreleyerek gövdeleriyle adeta bir duvar örerler ve böylece onun güvenliğini sağlarlar.96 Arılar disiplin içerisinde kümeleşir ve bir süre sonra da yeni koloninin kendine has kokusu oluşur.
Oğul Arı mucizesi
Daha önce çiçek işaretleme konusunda da bahsettiğimiz gibi her işçi arının vücudunda istediği zaman kullanabileceği bir koku kesesi vardır. Bu kese arının sırtında ve vücudunun arka kısmında bulunan içeriye doğru katlanmış bir deri kıvrımından oluşur ve kullanılmadığında dış taraftan görülmez. Ama arı istediği zaman bunu dışarıya çıkarabilir. Bu şekilde kesenin içindeki özel birtakım bezler harekete geçer ve koku salgılar. İşte gözcü arılar bu kokuyu yeni buldukları yerleri işaretlemek için kullanacaklardır. Kendi koloni kokularına karşı çok hassas olan arılar, gözcü arı tarafından bırakılan bu kokuyu çok uzaklardan bile kuvvetli olarak algılayabilirler.97 Bu sayede kolaylıkla gidecekleri yeri bulurlar.
Gözcü arılar
Koloninin bir bölümü üzüm salkımı şeklini alarak beklerken, gözcü arılar da büyük bir faaliyet içindedirler. Hatta hazırlıklara çok daha önceden başlamışlardır. Ana kovandan ayrılmalarından bir kaç gün önce gözcü arılardan bazıları yeni yerleşim yerleri için dört bir tarafa yayılırlar. Bazen kilometrelerce uzağa uçtukları bile olur.98
Gözcü arılar yeni kovanlarını kuracakları yarıkları ve ağaç gövdelerini araştırırken gelişigüzel incelemeler yapmazlar. Koloni için yer arayan, adeta yerleşim planı yapan çok sayıda gözcü arı çeşitli hesaplamalar yaparak yeni kovan yerinin uygunluğu konusunda ortak bir fikre varırlar. Daha sonra yine birlikte hareket eder ve koloninin bulunduğu ağaca geri dönerek koloniyi yeni yerleşim bölgesine taşırlar.
Bir gözcü arı, uygun bir delik ya da kovuk bulursa uzun süre bazen bir saat süreyle, sistemli bir biçimde onu inceler. Çevresinde uçarak bulduğu yerin dışarıdan görünüşünü yoklar. Genellikle içeri girerek deliğin içinde yürür. Önce giriş noktasına yakın yerleri, sonra da içeri kısımlarda yürüyerek bulduğu yerin bütün iç yüzeyini dolaşır. Bu konuda özel bir araştırma yapan Yale Üniversitesi’nden Thomas Seeley tek bir arının bu şekilde 50 metre yürüdüğünü saptamıştır. Seeley, arıları kendi çevresinde dönebilen silindir biçiminde ürettiği yapay kovanlarda yürüterek yaptığı deneyinde; arıların kovanın çevresini dolaşmak için ne kadar yürümeleri gerektiğini ve buna göre deliğin hacmini hesapladıklarını ortaya çıkarmıştır.
Oğul Arı
Yuva yeri aramak için uçan arı sayısı kimi zaman iki düzineyi bulur. Bu yöntem sayesinde koloni aynı anda birçok yuva yeri hakkında alternatif bilgi elde eder. En sonunda işçi arılar muhtemel yuva yerlerini birbiri ardına inceleyerek karar verirler. İki düzine dolayındaki yuva yeri bu elemeyle iki veya üçe düşürülecek ve sonunda koloni için en iyi yuvanın hangisi olacağı konusunda uzlaşma sağlanacak ve yeni yuva da burası olacaktır. Sonuçta koloni en azından gözcü arıların çoğunluğunun değerlendirmesine göre yöredeki olabilecek en iyi yeri seçer.
Arıların yeni yuva için karar verme süreçleri bir kaç gün alabilir. Çünkü her arı olası yuva yerini son derece ayrıntılı inceler ve 500 kadar işçi arının çeşitli olasılıkları kıyaslaması sonunda çoğunluğun ortak bir karara varması zaman alır. Bu zaman boyunca arı kümesinin diğer üyeleri daha önce belirttiğimiz gibi buldukları ağaçta üzüm salkımına benzer bir şekil oluşturarak bekler ve ancak gözcüler tarafından kesin karar verildiğinde işçi arıların rehberliğinde yeni yuvalarına hareket ederler.
Arıların yaptıkları işin öneminin daha iyi anlaşılabilmesi için bu davranışların teker teker incelenmesinde fayda vardır. Öncelikle gözcü arıların buldukları yeni yerin uygunluğuna neye göre karar verdiklerine bakalım.
Oğul arı mucizesi nereye konar
Gözcü arılar, yeni yerleşim yerinin yerden yüksekliği, dışarı açılan delikleri varsa bunların yamanabilir olması, iç mekan genişliği gibi birçok ayrıntıyı göz önünde bulundurarak yuva ararlar. Bundan başka girişin uygun olmasına özellikle dikkat ederler. Kovanın giriş deliği, hırsız arıları, sincapları ve kuşları engelleyecek kadar küçük olmalıdır ama aynı zamanda bal uçuşundan nektarla dolu olarak dönen arıların içeri rahatça girebilecekleri gibi bir genişliğe de sahip olması gerekmektedir. Aksi takdirde yiyecek toplayan arılar kovandan içeri girebilmek için beklemek zorunda kalırlar. Kovan girişinin genel olarak küçük olması tercih edilir. Çünkü eğer giriş çok geniş olursa kovanın savunması güçleşecektir. Bundan başka kışın ısı kaybı çok olacağı için, kovanın ısısının dengede tutulması da daha zor olacaktır.
Arıların kovan olarak kullanacağı yer
Bir yeri arıların kovan olarak kullanabilmesi için gerekli olan özelliklerden başka bir tanesi de yuvanın genişliğinin ölçüsüdür. Örneğin bir ağaç kovuğunu ele alalım. Buradaki alan çok büyük olursa arılar kovanı ısıtmakta zorlanacaklardır. Ama arılar yuvanın küçük olmasındansa büyük olmasını tercih ederler. Çünkü gereksiz boşlukları arı reçinesi ile doldurabilirler. Yuvadaki alan kısıtlı olduğunda problemler daha büyük olacaktır. Çünkü depo olarak kullanılan alan da kısıtlı olacağından kış için yeterince yiyecek depo edemeyeceklerdir. Bu ise, tüm koloninin ölümüyle sonuçlanabilecek kadar ciddi bir problem yaratacaktır.
Başka bir ayrıntı ise kovan girişinin güneşe bakış açısı ile ilgilidir. Bilindiği gibi girişi kuzeye bakan bir yer daha soğuk olacağı için barınmaya elverişli değildir. Gözcü arılar yeni kovan arayışlarında bu önemli ayrıntıyı da göz önünde bulundururlar.102
Araştırmalarının sonucunda uygun olduğuna kanaat getirdikleri alanı tespit eden gözcü arılar, bu yeri aynı çiçekleri işaretledikleri gibi kokularıyla işaretlerler. Koku keselerini açığa çıkararak yeni kovan alanında bir süre kalan arılar, bu sayede koloni kokularının yeni yerleşim yerlerine sinmesini sağlamış olurlar.103
Kovan harekete geçer
Gözcü arılar bir süre sonra koloninin kendilerini beklediği alana varırlar ve dans ederek buldukları yeri arkadaşlarına gösterirler. Bu dans, arıların yiyeceğin bulunduğu yeri göstermek için yaptıkları dansın aynısıdır. Yuva yapmaya uygun görülen yerin yönü, sekiz rakamı şeklindeki dansın arının düz çizgi üzerinde sağa-sola doğru sallandığı bölümüyle gösterilir. Bulunan yerin yuva yapmaya uygunluğu dansın şiddetiyle belirtilir. Arılar bütün şartlara uygun ideal bir yuva için yarım saat ya da bir saat kadar dansedebilirler. Eğer bulunan yer o kadar uygun değilse arıların dansı daha isteksiz olur.104
Arıların hep birlikte bir yöne yönelmeleri ise hemen gerçekleşmez. Çünkü gözcü arılar kilometrelerce karelik bir alanda keşfe çıkmışlardır ve her gözcü grubu döndüğünde farklı yerleri koloniye önermektedir. Koloninin bulunduğu bölgede her an dans eden birkaç grup arı bulunabilir. Kimi zaman bu grupların hepsi farklı bir yönü gösterirler.
Oğul arı mucizesi yer aramaya başlar
Gözcü arıların dansları beklemekte olan kümeden bazı arıların ayrılarak tarif edilen yöne doğru uçmalarına kadar sürer. Bu arılar gözcü arıların koloni kokularını bıraktıkları yeri bulana kadar çevreyi taramaya devam ederler. En uygun yerleşim alanına daha fazla sayıda ziyaretçi arı gider ve bu şekilde koloni kokusu bu alana iyice yerleşir.
Üzüm salkımı şeklindeki kümelenmeden en geç bir hafta sonra arı kümesi tamamen çözülür ve arılar yeni mekanlarına doğru toplu halde uçarlar. Koloni havada hareket etmeye başladığında, yeni yerleşim alanına alışmış olan arılar kümeye, koku salgılarıyla liderlik ederler ve arı kümesi başka bir bilgiye ihtiyaç duymadan yerleşim alanına taşınır. Kraliçe anne arıde mutlaka bu kümeyle birlikte hareket etmelidir. Çünkü koloniyi bir arada tutan kraliçe arının varlığıdır. Kraliçe arının koloni ile birlikte olmaması durumunda arı topluluğu yanılarak eski bulunduğu yere geri dönecektir.
Görüldüğü gibi arıların yeni bir koloni oluşturmaları sırasında yaptıkları tüm davranışlar son derece bilinçlidir. Ve bu olay sırasında arılarda görülen plan yapma, mantık yürüterek seçim yapma gibi özellikler mutlak surette akıl gerektirir. Oysa arılarda müstakil bir aklın varlığından söz etmek mümkün değildir. Daha önce de belirttiğimiz gibi arılar, sonuçta birkaç santimlik böceklerdir. Beyin kapasiteleri son derece sınırlıdır. Tüm bu anlatılanları yapanlar akıl ve mantık sahibi insanlar olsa makul karşılanabilir. Ama tüm bunları yapanlar arılar olunca insanın durup bir düşünmesi gerekir.
Arılar uygun bir yer bulamadıklarında ağaç üstlerine geçici yuvalar yaparlar.Yandaki resimde bütün tehlikelere açık olan bu yuvalardan bir tanesinde yapılmış olan petekler görülmektedir. Bu canlılar böylesine kapsamlı bir planlamayı nasıl başarmaktadırlar? Bunlar akılsız ve bilinçsiz canlıların tesadüfen öğrenebileceği şeyler değildir. Çünkü “öğrenme” fiili de sonuç olarak bir şuur ve irade gerektirir. Elbette arı dediğimiz canlılar bu şuur ve iradeye sahip olamazlar. Onlara bu şuurlu hareketleri yaptıran, şaşırtıcı akıl alametleri göstermelerini sağlayan sonsuz ilim sahibi olan Allah’tır. Allah bu canlıları, tüm diğer canlılar gibi, koruyup gözetmekte, ihtiyaçları olan sistemleri onlara öğretmektedir. Hud Suresi’nin 56. ayetinde haber verildiği gibi; “.O’nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiçbir canlı yoktur.
Oğul arı mucizesi veren kovanda olup bitenler
“Oğul arı mucizesi ” işlemi tamamlandıktan sonra arıların yaklaşık yarısı veya daha fazlası eski kovanda kalmıştır.
Kovandaki kraliçe arı, yeni kraliçe daha ortaya çıkmadan kovandan ayrılmış olduğu için ana kovan bir süre için kraliçesiz kalır. Fakat bu durum ancak bir kaç gün sürer. Çünkü “oğul verme” işleminden kısa bir süre sonra genç kraliçe arılardan biri gelişimini tamamlar ve hücresini terk ederek kovandaki yeni hayatına başlar.108
Eğer eski kraliçe, yeni kraliçe adayları hücreden çıkmadan kovanı terk etmemişse bu durum, onun yaşlandığını gösterir. Bu durumda eski kraliçe yeni kraliçe tarafından sokularak öldürülecektir.
Ama bazen de kraliçe yaşlı olmamasına rağmen sadece hava şartları nedeniyle kovanı terk edemez. Bu ise, son derece tehlikeli olabilir. Çünkü eski kraliçe kovandayken yeni bir kraliçe ortaya çıkarsa bu arıların savaşacağı ve birinden birinin mutlaka öleceği açıktır.
Şaşırtma yöntemleri
Kovandaki dengeleri bozabilecek bu karışıklığı engellemek için ise arılar şaşırtıcı bir yöntem kullanırlar. Gelişimlerini tamamlayan ve pupalarını yararak dışarı çıkmaya çalışan kraliçe adaylarının hücre kapaklarını eskisinden daha sağlam bir biçimde kapatırlar. Bu arada onlar için küçük bir boşluk açmayı da ihmal etmezler. İşçi arılar daha sonra bu delikten kraliçe adaylarını besleyeceklerdir.
Ama sorun bununla da bitmemektedir. Eski kraliçe kovanda her zamankinden daha aktif vaziyette sürekli dolaşmaktadır. Eğer yeni kraliçeleri fark ederse onları tahrip etmek isteyecektir. Ancak buna izin verilmez. İşçi arılar, kraliçe hücrelerinin üzerine kümelenir ve eğer kraliçe bunlara zarar vermek için yaklaşırsa onu geri iterler.
İşçi arıların bütün çabaları yeni kraliçeyi ve dolayısıyla koloniyi korumaktır. Bunun için de her türlü ihtimal göz önünde bulundurularak alınan tedbirler neticesinde kraliçeler korunmuş olur.
Bazen bir arı topluluğunun birden fazla oğul vermesi gerekebilir. Bu durumda eğer yeni genç kraliçe de ikinci oğul için kovanı terk edecekse o zaman işçiler hemen yeni bir kraliçe daha yetiştirmeye başlarlar
ARILAR ALLAH’IN İLHAMIYLA HAREKET EDERLER
Buraya kadar anlatılan konularda da görüldüğü gibi arılar hayvanlar alemindeki en şaşırtıcı özelliklere sahip olan canlılardandır. Çok sabırlı bir şekilde ürettikleri toplu iğne başı büyüklüğündeki balmumu ile adım adım inşa ettikleri mimari harikası petekleri, her gün hiç bıkmadan yüzlerce kez larvalara yaptıkları ziyaretleri, kolonilerini savunmak için gösterdikleri fedakar davranışları, bal üretmek için harcadıkları çabaları, yeni koloni oluşturma konusundaki kabiliyetleri, kovan içinde kesin bir asayiş sağlayabilmeleri ile bilim adamlarını hayretler içinde bırakmaktadırlar.
Arılar kendi dilleri ile çevrelerini değerlendirir, kararlar alır ve uygularlar. Bu kararları durumun aciliyetine göre değiştirebilirler. Kısacası arıların tüm hareketlerine, bu kitapta çeşitli örneklerle anlatıldığı gibi, keskin bir akıl ve bilinç hakimdir. Ancak kitabın farklı bölümlerinde pek çok kere dikkat çekildiği gibi, bu bilinç ve akıl arıların kendilerine ait olan bir özellik değildir.
Allah Kuran’da balarısından “Rabbin balarısına vahyetti.” (Nahl Suresi, 68) ayetiyle, bu canlıların yaptıkları tüm hareketlerin, gösterdikleri bilinçli davranışların Kendi ilhamıyla gerçekleştiğini bildirmektedir.